ALGILAR
Birleştirilmiş sınıflı bir köy okulunda öğretmen matematik dersinde ağırlık ölçülerini anlatmaya hazırlandığı sırada bu çalışmayı öğlenden sonraki derse bırakmayı düşünür. Bu çalışmada öğretmen öğrencilerin ağırlık ölçülerindeki algılarını belirlemek ister. Öğlen yemeğine çıkarken çocuklara yemek dönüşünde herkesin sınıfa bir kilogramlık bir taş getirmelerini söyler.
Öğlen yemeği dönüşünde sınıfın ortasında irili ufaklı bir den fazla taşın durduğunu görür. Bu taşların enküçüğü fındık tanesi en büyüğü ise iri bir elma büyüklüğündedir. O sırada da sınıfta gelmeyen bir kaç öğrenci olduğunun farkına varır. Sınıftaki arkadaşlarına sınıfa gelmeyen akrakadaşlarının nerede olduklarını sorarken kapı birden açılır. Sınıfa eksik olan öğrencilerden biri kan ter içinde ve soluk soluğa girer. Öğretmen sınıfa giren öğrenciye diğer arkadaşlarını sorar. Merak etme öğretmenim az birazdan gelirler derdemez. Sınıfın kapısından ofluya pofluya irice bir taşı kucaklamış olan üç kafadar içeriye girerler. Öğretmenin şaşkın bakışları arasında iri taşı öğretmenin masasının yanına itina ile bırakırlar. Üç kafadar üstlerini başlarını elleriyle şöyle bir çırparlar öğretmene ve diğer arakadaşlarına şöyle bir tebessüm ederek yerlerine geçerler.
Öğretmen şaşkınlık içindedir en son gelen öğrencilerine bu taşın neden bu kadar büyük olduğunu sorar. Öğrencilerde cevap hazırdır öğretmenim siz bizden bir kilogramlık taş istemediniz mi?