Işığı Yakalamak;
Yıllar önce öğretmen arkadaşlarla sohbet ederken öğretmenlik o kadar kolay değil. Öğretmen olmak için birinci sınıf okutmak gerekir. Ne zaman birinci sınıf okutursun öğrencilere okuma yazma öğretirsin işte o zaman sen öğretmen olmuşsun demektir derlerdi. Göreve yeni başlayan öğretmenlerin birinci sınıf almaları için onları teşvik eder ve her türlü desteği verirlerdi.
Öğretmenliğimin ilk yılından itibaren tam 17 yıl birinci sınıf okuttum. Neden mi? Bazen tek öğretmen olduğum öncelikle hep o ışığı yakalamak için
5. sınıf bir arada toplam 75 öğrencim var. 10 tanesi birinci sınıf öğrencisi.
Her gün sınıfa içim de tatlı bir ürperti farklı bir heyecan ile sınıfa girmekteyim. Her gün on çift parlayan göz;
Bugün ne öğreteceksin? ne zaman okumaya geçeceğim? der gibi daha sınıfa girer girmez gözlerimin içine bakmaya başlıyorlardı. Yuvada bekleyen aç yavrular gibiydiler.
Bunun telaşı ve heyecanı ile her hafta deneyimli öğretmen arkadaşların bulunduğu köylere giderdim. Bazen de onlar bana destek vermek için Cuma günü okul kapanmadan gelirler. Ne yaptığıma bakarlar incelerler ve neler yapmam gerektiğini bıkmadanyılmadan anlatırlar notlarını verilerdi. Cümleler kelimeler heceler harfler metinler tekerlemeler derken Şubat ayının sonları idi. Yoğun kar yağışı nedeniyle bir haftadır ilçe ve diğer komşu köylerle ulaşımımız iletişimimiz kesilmişti.
O sabah nedense erkenden kalktım içim içme sığmıyordu. Her taraf bembeyaz karla kaplı güneş alabildiğine parlak sıcaklığını yansıtıyordu. İç sesim bu gün güzel şeyler olacak. Evet güzel şeyler olacak diyordu.
Çocuklar birkaç saat sonra okula geldiler. Okulun sobası veliler tarafından çocuklar gelmeden yakılırdı. Sınıfa girdiğimde güneşin ışıkları ile daha parlak daha güzeldi.
Yine on çift göz dikkatle bana bakıyorlardı. İç sesim hala bu gün çok güzel şeyler olacak diyordu. Çocuklarla sohbete başladık. Fatma o gün kıpır kıpır sınıfın her tarafına laf yetiştiriyor neşe saçıyordu. Öğlene doğru harfler ve hecelerden yeni kelimeler cü
