KAYIP KALEM KUTUSU

Kalem.jpgKayıp Kalem Kutusu

Sabahçılar çıkınca sınıfa ilk giren öğrenciler sıraların altına düşmüş olan ve üstünde unutulmuş olan kalemleri toplarlar. Öğretmen masasının yanında duran dolabın altındaki tahta kutunun içine  daha önce bulunan kalemlerin yanına konuluyorlardı. Bu durumu görünce gözlerinin içi parlıyor yaşasın yaşasın diye içinden sevinç çığlıkları atıyordu. Kutudaki kalemlerin yerine kendini koyarak yeni gelenleri karşılıyor onlara sarılıyordu.  Sonra kalemlerin konuşmalarını duyar gibi oluyordu.  En çok sınıfta yapılan şakalar konuşulmaya başlanınca söylenenleri can kulağı ile dinliyordu.

 

Lodos estiği günlerde tahta pencerenin mandalları açık bırakılır sınıfın kapısı açılınca da pencereler ardına kadar açılır. Rüzgâr sanki yanaklarını şişirmiş şakacı çocuk gibi sınıfın her tarafına üfleyerek dolaşır. Defterler kitaplar havada uçuşmaya başlarken sınıftaki tozlarda oradan oraya koştururlardı. Çocukların sevinç çığlıklarına öğretmenin kapatın şu pencereleri sözleri ile harekete geçilir. Şakacı rüzgâr sınıftan çıkarılmaya çalışılırdı.

 

Öğretmen ders yapmayan öğrencileri bazen sınıfın kapısına çıkarır orada beklemelerini söylerdi. İlk zamanlar korkudan sessizce orada bekleyen çocuklar. O gün öğretmen ders yapmadığı için diğerleri ile birlikte ona da sınıfın kapısının önüne çıkmasını söyledi. Sırasından kalkarken kayıp kalem kutusuna gözü ilişti sanki tüm kalemler ona bakıyordu. Onlara hafiften göz kırptı kimse görmeden onlara el salladı. Sınıfın kapısının önüne çıktığında kimse olmadığından koridorların çok büyük olduğunu gördü.  Biraz durunca canı sıkılmaya ve yerinde tuvaleti gelmiş sallanmaya başladı. Diğer arkadaşları da ona uydular. Bu durumu gören okul müdürü onlara hemen tuvalete gitmelerini söyledi. Tuvalete gidin sözlerini duyar duymaz hepsi birden kapının önünden ayrıldılar yaşasın okulun bahçesi de bomboştu. Tuvaletten çıkınca okulun bahçesinde istedikleri gibi oynamaya başladılar zil çalıncaya kadar. Zil çalınca okul bahçesi diğer çocukların gelmesi ile dolmuş oyunların keyfi kaçmıştı. Bu durum üç gün devam etti. Üçüncü gün okul müdürü denetiminde tuvalete gidip gelme ile sonuçlandı.

 

 Kalem kutusuna yaklaşmak ve onlarla sohbet etmek için sürekli fırsat kollamaya başlamıştı. Kalemim yok diyen öğrencilere öğretmen; “Kayıp kutusundan kalem alabilirsin ve işin bitince de aldığın yere koyasın.” diyerek kalem kutusundan kalem almalarına izin veriyordu. Kalemini çantasına sakladı. Kayıp kalem kutusunda daha önce gözüne kestirdiği her iki yönde ucu açılmış olan sarı kalemi almak için yerinden kalktı. Heyecanla elini kalem kutusuna doğru yöneltmişti ki öğretmeni başına dikilmişti. “Neden izin almadan oradan kalem alıyorsun!” &ld

Beğendiyseniz Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir