Hepinize İyi Yıllar. Hep Dostkalın…
Artık yeni yıl ile neler yazarız neler okuruz neler paylaşırız? orası şimdilik bir bilmece. Yılın son hikâyesi için neler düşünürsünüz neler söylersiniz neler yazmazsınız orası sizlerin bileceği bir şey…
Kırmızı Elma III
O yıl yeni bir yerde yeni bir diyarda ilk defa okula başlayacaktı. İlk defa başka arkadaşları olacaktı. O heyecanla babasıyla birlikte okula gitti sınıftaki yerini aldı. Baba belirli zamanlarda okula gelip onu okuldan alır bu sırada da öğretmeniyle de görüşür. Okulun ilk günleri güzel geçmiş ilerleyen günlerde okula karşı isteksizlik ve mazeretler türetmeye başlamıştı. Babası ile her akşam yaptığı konuşmalarından birisin de öğretmen tarafından her bir öğrenci için bir elma hazırlandığı bu elmaların sınıfın duvarına asıldığını ve bazı arkadaşlarının elmalarının kızardığı bazı arkadaşlarının az kızardığı beni gibi iki üç arkadaşının da hiç kızarmadığını bir solukta paylaştı.
Her gün okuldan eve geldiğinde babasına babacığım bugünde elmam kızarmadı. der. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra yine bir akşamüstü babacığım ben artık okula gitmek istemiyorum dedi. Babası neden gitmek istemediğini sorduğunda ise herkesin elması çoktan kızardı yalnız benim elmam kızarmadı onun içinde çok üzgün olduğunu söyledi. Babası biraz daha sabretmesini belki ilerleyen günlerde elmasının birden kızarabileceğini söyledi. Bu konuşmadan sonraki bir hafta boyunca eve geldiğinde babacığım yine elmam kızarmadı der.
Baba kızının elmasının kızarması durumunda bütün sorunların ortadan kalkacağını düşünür. Bu düşüncesini uygulamak için plan yapar. Baba bir gece camı kırarak okula girer kızının sınıfına gider ve kızını kızarmamış olan elmasını kızartır. Sonunda kızının elması kızarmış olmasıyla sorunların ortadan kalktığını düşünür. Okula girdiği anda okulun alarmları çalışır okula polisler gelir Babayı sınıfın içinde yakalarlar. Okulun yöneticisi de okula gelir. Polisler okul müdürüne babanın bir veli olduğu okuldan bir şey almadığı polisler tarafından okul yöneticisine anlatırlar.
Babaya niçin böyle bir şey yaptığı sorulur. Uzun yıllar yurt dışında çalıştım. Çocuğumda uzun yıllar yurt dışında olduğu için dilimizi doğru dürüst öğrenememişti. Çocuğumun okula başlamasını bahane ederek hem de kendi kültürümüzde ve dilinde eğitim görmesi için ülkeme dönüş yaptım.
Okular açıldığından bu güne kadar çeşitli zamanlar da öğretmen ile konuşmama rağmen bir gelişme sağlayamadık. Herkesin elması kızardığı yalnız onun elması kızarmadığı için çok üzülmeye başlamıştı. Ben de dayanamayıp elmayı kızartmak için okula girdim. der.
Durum buraya gelmeden daha başka neler yapılabilinirdi?