Olayı Hatırlamadı Bile

Olayı Hatırlamadı Bile

Öğretmen öğrencilerine verdiği ödevleri birer birer incelerken sıra ona gelmişti. Öğretmen yanına gelince sıranın kenarında durdu önce sonra yanına oturarak ödevini incelemeye başladı. Ödevlerinde hiç eksiklik ve yanlışlık olmadığını çok iyi biliyordu. Öğretmenimden şimdi güzel bir şey duyacağım diye içi hafiften kıpırdamaya başlamıştı. Ödev kontrolü bitmişti ki öğretmeni yazısının çirkin olduğunu yazısını düzeltmesi için çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi.

Öğretmenin söylemiş olduğu eksikliği gidermek için yapması gerekenleri düşündü planladı uzunca bir süre. Yazısını daha okunaklı ve güzel hale getirmeye çalıştı. Daha önceki yazıları ile karşılaştırdı. Yazısının daha önceki yazılarına göre daha iyi olduğu düşüncesindeydi. Kendince bu işin üstesinden geldiği inancıyla öğretmenine yazısını göstermeye karar verdi.

Ertesi gün yazısını düzeltmek için yapmış olduğu çalışmaları da yanına aldı. Okulun kapısından girer girmez hemen öğretmeninin yanına gitti. Öğretmenine yazısını düzeltmek için neler yaptığını tek tek gösterdi. Yalnız ve yalnız o güzel sözün söylenmesini bekliyordu. Öğretmeni ise ona bunları neden gösterdiğini sordu. O da öğretmenine önceki günlerdeki olayı etraflıca anlattı. Öğretmeni ise o günkü olayı hatırlamadı bile. Öğretmeni umursamaz bir davranış içindeydi. Yine umduğu sözcükleri duyamamıştı öğretmeninden. Öğretmeninin yanından ayrılırken içinden “Olsun varsın. Söylediğiniz sözcükleri hatırlamasınız da olur.”dedi. Bu kadar çalışmadan sonra artık kimse ona yazısının iyi olmadığını söyleyemeyecekti.

Öğretmenin bulunduğu odadan çıktıktan sonra derin bir soluk aldı vücudunu dikleştirdi. Kendinden emin adımlarla sınıfına doğru yürümeye başlamıştı.

Öğrencilerimizi yeterince tanıyor muyuz?

Onlarla oluşturduğumuz hikâyeleri hâlâ anımsıyor muyuz?

Daha da önemlisi onlardan öğrendiklerimizin değerini biliyor muyuz?

Beğendiyseniz Paylaşabilirsiniz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir